makyaj malzemelerindeki bakterilere dikkat

Ağustos 17, 2008

Makyaj yapmadan önce eller mutlaka yıkanmalıdır. Çünkü ellerdeki kir ve bakteriler makyajla birlikte yüze bulaşabilir. Diğer bir önemli nokta ise özellikle çok sayıda insanın kullandığı likit makyaj malzemelerinin bakteri üretmesidir…

Parmakla sürülen makyaj malzemelerinde, elde biriken tüm bakteri ürünün içine yerleşir. Ve bu şartlarda bakteriler çok hızlı bir şekilde ürer. Yani eller yıkanmadığı taktirde makyaj malzemeleri mikrop yuvası haline dönüşebilir.Kozmetik alışverişlerinizi yaptığınız mağazaların hijyenik olduğundan emin olmalısınız. Denemeniz için sunulan ürünlerin temizliğinden, silmeniz için size sunulan ürünlere kadar her şeyin dezenfekte edildiğine ve risk oluşturmayacaklarına dikkat etmelisiniz. Sizden önce başkalarının denemiş olabileceği ve mikrop taşıyabilecek ürünleri denemeyi düşünmemelisiniz. Satın almadan önce üründen emin olmak isterseniz, bu konuda eğitimli ve yetkin danışmanlardan yardım almanızda fayda var. Bütün uyarıların ışığında alışverişinizi tamamladıktan sonra mutlaka ellerinizi temizlemeyi unutmayın.

Öneriler

– Kozmetik ürünlerin bulunduğu şişe, kutu vb. kapaklarını sıkıca kapatın.

– Güneş, kozmetiklerin içindeki koruyucuların bozulmasına sebep olur. Kozmetiklerinizi güneşte ve sıcak ortamlarda bırakmayın.

– Ürüne asla su eklemeyin. Su, bakterilerin üremesine sebep olur.

– Kokusu ya da rengi değişen ürünü atın.

– Ambalajı zarar görmüş ürünü satın almayın.

– Ürünün etiketini, içindekiler bölümünü ve kullanma talimatlarını mutlaka okuyun.

– CFC içeren spreyleri kesinlikle kullanmayın. Ozon tabakasına zarar vermeyen ürünleri tercih edin.

– Makyaj malzemelerinizi başkalarıyla ortak kullanmayın. Mikrop bulaşabilir.

– Temizliğinden emin olmadığınız parfümerilerdeki deneme ürünlerini kullanmayın.

– Göz makyajı ürünlerinizi 3-4 ayda bir değiştirin.

– Enfeksiyon durumunda, durumu fark ettiğiniz anda ürünü kullanmayı bırakın. O ürünü bir daha kullanmayın, atın.

– Ürünü kullanmayı bıraktıktan sonra, ciltte oluşan sorunlar devam ederse, bir cilt doktoruna gidin.

– “Dermatolojik olarak test edilmiştir”, hipoalerjenik”, “doğal ürünler içerir” gibi yazılara dikkat edin ve bu tür ürünleri almaya çalışın.


meme kanserinde doğru bilinenler yanlışlar

Ağustos 17, 2008

Kadınların korkulu rüyası meme kanseri konusunda birçok bilgi havada uçuşuyor! Ancak edinilen yanlış bilgiler, hastaların eksik veya yanlış yönlendirilmesine yol açıyor…

Meme kanseri konusunda mutlaka hekim tavsiyesi alınması gerektiğini belirten Medical Park Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güven Atasoy, meme kanserinde doğru bilinen yanlışları anlattı:

YANLIŞ: Mememi ben kontrol ediyorum, hiç şikayetim yok, doktora gitmem gerekmez.
DOĞRU: Meme kanseri ancak şikayetler başlamadan yakalandığında çok kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Memedeki bir kitle, ele gelecek hale gelmeden iki yıl önce mamografi ile saptanabilir. Dolayısıyla hiç şikayet olmadan kontrole gitmek hayat kurtarıcıdır.

YANLIŞ: Ailemde meme kanseri yok, bende de olmaz.
DOĞRU: Ailede meme kanseri olması, mevcut riski artırır ama meme kanserlerinin yüzde 85’i bireysel faktörlerle ortaya çıkar. Hiçbir ek riski olmayan normal bir kadın, zaten yüzde 12 meme kanseri olma riski taşımaktadır.

YANLIŞ: Ben doğum yaptım ve emzirdim, bende meme kanseri olmaz.
DOĞRU: Doğum yapmış ve emzirmiş olmak meme kanserini engellemez. Ancak doğum yapmamış ve emzirmemiş kadınlarda mevcut risk bir miktar yükselir.

YANLIŞ: Menopozdan önce meme kanseri olmaz.
DOĞRU: Meme kanseri her yaşta görülebilir. Ancak 45-55 yaşlar arası en sık görüldüğü dönemdir.

YANLIŞ: Erkekte meme kanseri olmaz.
DOĞRU: Erkekte de meme kanseri görülebilir ama kadınlara göre daha düşük orandadır.

YANLIŞ: Ben meme kanserinden çok korkuyorum. Her iki mememi de aldırıp protez koydurarak bu riskten kurtulmak istiyorum.
DOĞRU: Bu tip bir ameliyat ancak estetik amaçla yapılabilir. Çünkü cerrahi olarak meme başını ve derisini geride bırakarak meme dokusunun tamamının alınması mümkün değildir. Bu yöntemle meme kanseri riski azaltılabilir ama tamamen ortadan kalkmaz.

YANLIŞ: Mememde çok sayıda kist var. Her seferinde bu kistleri aldırıp kanser riskinden kurtuluyorum.
DOĞRU: Meme kistleri çoğu kadında görülürler ve genellikle kanser riski taşımazlar. Bu nedenle her görüldüklerinde alınmaları gerekmez, takip edilmeleri yeterlidir. Ancak çok büyüyüp ağrı yaptıklarında veya yapılarında değişiklik olup kuşku uyandırdıklarında tanı amacıyla boşaltılmaları gerekebilir.

YANLIŞ: Doğum kontrol hapları meme kanseri yapar.
DOĞRU: Uygun dozda ve uygun sürede doktor kontrolünde kullanılan doğum kontrol hapları meme kanseri riskini artırmaz.

YANLIŞ: Mememde bir kitle var ve ağrımıyor, kanser oldum!
DOĞRU: Kitlenin ağrıması ile kanser olması arasında hiç bir bağlantı yoktur. Ayrıca memede ele gelen her doku kitle demek değildir, her kitle kanser demek değildir. Her 10 meme kitlesinden ancak 1-2 tanesi kanser tanısı almaktadır.

YANLIŞ: Mememden akıntı oldu, kanser oldum!
DOĞRU: Her kadında memeden sıkmakla bir miktar akıntı olabilir, bu kanser belirtisi değildir. Ancak kendiliğinden olan, tek taraflı ve kanlı akıntılar tehlike habercisidir ve incelenmesi gerekir.

YANLIŞ: Çok mamografi çektirmek kanser yapar.
DOĞRU: Mamografide verilen ışın dozu çok düşüktür. Bir kadın 50 yıl boyunca her sene mamografi çektirirse, meme dokusu ancak bir kez akciğer röntgeni çektirmiş kadar ışın alır. Dolayısıyla doktorunuzun önerdiği aralıklarla mamografi çektirmenin bir sakıncası yoktur.

YANLIŞ: Genç yaşta mamografi çektirmek sakıncalıdır.
DOĞRU: Genç yaşta mamografi çektirmenin sakıncası yoktur. Ancak 30 yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun özelliğinden dolayı mamografi ile yeterli görüntü alınamadığından, genç yaşlarda genellikle mamografi yerine ultrason tercih edilir. Radyoloji uzmanı gerek gördüğünde her yaşta mamografi çekilebilir.

YANLIŞ: Çok sık meme ultrasonu yaptırmak sakıncalıdır.
DOĞRU: Ultrason, anne karnındaki bebeğe bile yapılabilen zararsız bir tetkik yöntemidir ve hangi sıklıkta gerekiyorsa o sıklıkla yapılabilir.

YANLIŞ: Biyopsi yaptırmak kitlenin kanserleşmesine yol açar.
DOĞRU: Biyopsi işlemi, bir kitlenin adının konması için en güvenli yoldur ve kitlenin niteliğini değiştirmez. Zaten günümüzde biyopsiler iğneyle yapılmaktadır ve kan vermek kadar kolay ve zahmetsiz bir işlemdir.

YANLIŞ: Kanserli bir kitlenin ameliyatla alınması kanserin vücuda yayılmasına yol açar.
DOĞRU: Kanser vücuda yayılacaksa, kanserli kitleden ayrılan hücreler yoluyla yayılır. Bu kitlenin alınması yayılmayı engeller. Ancak kitlenin alınmasında geç kalınmış ise, ameliyattan önce vücuda yayılmış hücreler, kitlenin kendisi alınsa bile bir süre sonra yeni kitleler oluşturabilir. Bu durumun ameliyatla ilgisi yoktur.

YANLIŞ: Bende meme kanseri tespit edildi, mememi kaybedeceğim!
DOĞRU: Günümüzdeki tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, çok geç kalınmamışsa meme kanseri ameliyatlarında memenin alınmasına gerek yoktur. Yalnızca kanserli dokunun alınmasıyla memeye dokunmadan tedavi tamamlanmaktadır. Gecikmiş olgularda ise, memenin tamamen alınması gerekse bile, aynı seansta hastanın kendi dokularından veya hazır protezler kullanılarak aynı seansta hastanın alınan memesi yerine konabilmektedir.

YANLIŞ: Meme kanseri ameliyatlarında koltuk altı lenf bezleri tamamen alınır ve bu da kolun şişmesine, sakatlanmasına yol açar. Kolumu artık eskisi gibi kullanamayacağım!
DOĞRU: Günümüzde eğer tedavide çok gecikilmemişse koltuk altı lenf bezlerinin tamamının alınmasına gerek yoktur. Çeşitli işaretleme yöntemleri ile ameliyat sırasında lenf bezlerinin bir tanesi işaretlenip alınarak incelenir ve eğer sorun yoksa diğer lenf bezlerine hiç dokunulmaz. Diğer lenf bezlerinin alınması gerekse bile bu durum mutlaka kolun şişmesi anlamına gelmez.